İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Hakkari'ye uzanan milyonluk börek ihalesi, siyasi arenada ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. "Kent Uzlaşısı" çerçevesinde DEM Parti ile iş birliği yapan CHP'nin, belediye kaynaklarını kullanarak terör suçlaması bulunan kişilere yakın şirketlere yüksek meblağlı ihaleler verdiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarıyla sarsılan CHP'li belediyelerin, bu ihalelerle DEM Parti'ye yakınlığı iddia edilen şirketlere para aktardığına dair belgeler ortaya çıktı. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler?
İhalelerin Detayları Ortaya Çıktı
İddialara göre, İBB, Muş'ta küçük bir işletmeden yaklaşık 94,8 milyon TL değerinde şerbetli tatlı alımı yaptı. Ardından Hakkari'den pasta ve börek satın alımına 141,9 milyon TL harcandığı belirlendi. İstanbul'da ise tatlı ve börek temininde yerel işletmelerin bulunamadığı gerekçesiyle, İBB’nin iki ayrı ihale kapsamında toplamda 236 milyon 757 bin 408 TL’lik kamu kaynağını harcadığı ortaya çıktı. Bu ihalelerin ikincisinin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik yolsuzluk operasyonundan sadece 8 gün önce düzenlenmiş olması ise dikkat çekici bir detay olarak öne çıkıyor.
İBB İşletmeler Müdürlüğü tarafından yapılan unlu mamuller ve şerbetli tatlı alımı ihalelerinin ayrıntıları Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) kayıtlarına yansıdı. 24 Şubat 2025 tarihinde açık ihale usulüyle düzenlenen ve 2025 yılı boyunca kullanılacak unlu mamuller, taze börek, dondurulmuş pasta ve şerbetli tatlı alımına ilişkin ihale kayıtları 2025/55252 numaralı dosyada EKAP’a yüklendi. İhalenin yaklaşık maliyetinin 423 milyon 824 bin 670 TL olduğu belirlendi. Tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda 4 teklif geçerli sayıldı. Sözleşmeye esas kısımların yaklaşık maliyeti 231 milyon 957 bin 420 TL olarak hesaplandı.
Söz konusu ihaleyi, Hakkari Merkez ilçesindeki Eylül İnşaat Gıda Kozmetik Sanayi Ticaret Limited Şirketi kazandı. Firma ile İBB arasında 11 Mart 2025 tarihinde 141 milyon 942 bin 208 TL’lik sözleşme imzalandı. Sözleşme kapsamında teslimatın günlük, haftalık veya aylık olarak yapılacağı sürenin ise 31 Aralık 2025'te sona ereceği teknik şartnamede yer aldı.
Muş'taki Bakkala Tatlı İhalesi Skandalı
İBB’nin 28 Şubat 2025 tarihinde 21/b pazarlık usulüyle gerçekleştirdiği gıda ihalesi “Doğal afetler, salgın hastalıklar ve ani durumlar” gerekçesiyle pazarlık yöntemiyle yapılmıştı. Kayıt numarası 2025/305951 olarak EKAP’a yansıyan ihalenin yaklaşık maliyeti 95 milyon 512 bin 100 TL olarak hesaplandı. İki teklifin verildiği ve her ikisinin de geçerli sayıldığı ihalenin, Muş Merkez’deki Turkuaz HMZ Gıda İnşaat Taahhüt Madencilik ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne verildiği belirlendi. Sözleşme 7 Mart 2025’te yürürlüğe girdi. 94 milyon 815 bin 200 TL tutarındaki alım için teslim süresi 60 gün olarak saptandı. İBB'nin 95 milyon liralık şerbetli tatlı ihalesinin paslandığı Muş'taki işletmenin konumu dikkat çekmiş ve "bakkal" yorumları yapılmıştı.
Toplam kamu kaynağı olarak Hakkari ve Muş merkezli firmalara aktarılan bedelin 236 milyon 757 bin 408 TL olduğu EKAP verileriyle ortaya konuldu.
Soru İşaretleri ve Beklentiler
Söz konusu ihaleleri kazanan tedarikçi firmaların mali ve siyasi bağlantılarının araştırılması bekleniyor. İstanbul'un kaynağının İstanbullu için harcanacağını vaat eden eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tatlı ve unlu mamuller ihalesini neden şehir dışındaki firmalara verdiği sorusu da cevabını arıyor. Bu ihaleler, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde detaylı bir şekilde incelenmeli ve kamuoyuna açıklanmalıdır. İBB'nin bu türden ihalelerdeki tercihleri ve gerekçeleri, kamuoyunun vicdanında derin izler bırakmaktadır.
- İhalelerin hangi kriterlere göre yapıldığı
- Şirketlerin seçilme nedenleri
- Pazarlık usulünün gerekçeleri
gibi soruların cevapları, kamuoyunu tatmin edecek şekilde verilmelidir.
Bu skandal iddialar, İBB'nin gelecekteki ihalelerinde daha dikkatli ve şeffaf olması gerektiğinin altını çiziyor. Kamu kaynaklarının doğru ve etkin bir şekilde kullanılması, İstanbulluların beklentisi ve hakkıdır. Aksi takdirde, bu türden yolsuzluk iddiaları, belediyenin itibarını zedelemeye ve kamuoyunun güvenini sarsmaya devam edecektir.