Ataşehir Belediyesi çalışanı Şeyda Yılmaz'ın şüpheli ölümüyle ilgili davada önemli bir dönüm noktasına gelindi. Yargıtay savcısı, daha önce iki sanık hakkında verilen beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. Savcı, Şeyda Yılmaz'ın yaşadığı nitelikli cinsel saldırı olayının ardından adım adım ölüme sürüklendiğini vurgulayarak, sanıkların "kasten öldürme" suçundan sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.

Şeyda Yılmaz Olayında Yeni Deliller

Yargıtay savcısının tebliğnamesinde, Şeyda Yılmaz'ın maruz kaldığı cinsel saldırının ardından yaşadığı travma ve psikolojik sorunlar detaylı bir şekilde ele alındı. Savcı, bu durumun Yılmaz'ın intihar eğilimini tetiklediğini ve sanıkların bu durumu bilerek veya öngörerek hareket ettiğini savundu. Tebliğnamede şu ifadelere yer verildi:

• Sanıkların, Şeyda Yılmaz'ın içinde bulunduğu kırılgan durumu istismar ettiği,
• Yılmaz'ı sürekli olarak aşağıladığı ve psikolojik baskı uyguladığı,
• Bu davranışların Yılmaz'ın intihar kararını hızlandırdığı,
• Dolayısıyla sanıkların, Yılmaz'ın ölümünde doğrudan kusurlu olduğu belirtildi.

Savcıdan Kritik İtiraz: Kasten Öldürme

Yargıtay savcısı, tebliğnamesinde sanıkların eylemlerinin "olası kastla öldürme" suçunu oluşturduğunu vurguladı. Savcı, sanıkların Şeyda Yılmaz'ın intihar edebileceğini öngörmelerine rağmen, bu sonucu engellemek için herhangi bir çaba göstermediklerini ifade etti. Savcının bu itirazı, davanın seyrini tamamen değiştirebilecek nitelikte. Yargıtay'ın bu tebliğname doğrultusunda karar vermesi halinde, sanıklar yeniden yargılanacak ve bu kez "kasten öldürme" suçundan ceza alabilecekler.

Davanın Geleceği Ne Olacak?

Şeyda Yılmaz davası, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırı konularında büyük bir hassasiyet yaratmıştı. Davanın bu yeni aşamasında, Yargıtay'ın vereceği karar büyük önem taşıyor. Eğer Yargıtay savcının itirazını kabul ederse, bu karar emsal teşkil edecek ve benzer davalarda mağdurların haklarının korunması açısından önemli bir adım olacak. Aksi takdirde, sanıkların beraat kararı onanırsa, bu durum kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılanabilir.

Şeyda Yılmaz'ın ölümüyle ilgili dava, Türkiye'deki adalet sisteminin ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli bir sınavı niteliğinde. Yargıtay'ın vereceği karar, hem Şeyda Yılmaz'ın ailesi için bir umut ışığı olacak, hem de benzer mağduriyetleri yaşayan diğer kadınlar için bir emsal teşkil edecek. Adaletin tecelli etmesi, toplumun vicdanını rahatlatacak ve kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır.