Ankara'da vahşice katledilen Şule Çet, ölümünün yıl dönümünde memleketi Giresun'daki mezarı başında anıldı. Sevenleri ve adalet savunucuları, Şule'nin mezarı başında dualar okuyarak, genç kadının hayallerini elinden alanları ve adaletin sağlanması için verilen mücadeleyi unutmayacaklarını bir kez daha dile getirdiler.

Şule Çet'in Anlamı ve Adalet Arayışı

Şule Çet, Türkiye'de kadın cinayetlerinin sembol isimlerinden biri haline geldi. Genç yaşta hayattan koparılması, toplumda büyük bir infial yaratmış ve kadın hakları savunucularını harekete geçirmişti. Şule'nin davası, Türkiye'deki yargı sisteminin ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki eksiklikleri gözler önüne serdi.

Şule Çet'in ölümünden sonra başlatılan adalet mücadelesi, birçok sivil toplum kuruluşunun ve bireyin katılımıyla büyüdü. Kadın cinayetlerine karşı farkındalık yaratmak, yasal düzenlemelerin iyileştirilmesini sağlamak ve şiddetin önlenmesi için çeşitli kampanyalar düzenlendi. Şule'nin adı, artık sadece bir cinayetin değil, aynı zamanda bir direnişin ve umudun sembolü olarak anılıyor.

Giresun'daki Anma Töreni

Şule Çet'in ölüm yıl dönümünde Giresun'daki mezarı başında düzenlenen anma törenine, ailesi, arkadaşları, kadın hakları savunucuları ve birçok vatandaş katıldı. Törende, Şule'nin hayatı ve hayalleri anlatılırken, adalet mücadelesinin önemi vurgulandı. Şule'nin mezarına çiçekler bırakıldı ve dualar okundu. Anma törenine katılanlar, Şule'nin anısını yaşatmak ve adalet arayışını sürdürmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler.

Anma töreninde yapılan konuşmalarda, Şule Çet'in sadece bir isim olmadığı, aynı zamanda Türkiye'deki tüm kadınların sesi olduğu belirtildi. Kadın cinayetlerinin son bulması ve kadınların güvenli bir şekilde yaşayabilmesi için mücadeleye devam edileceği vurgulandı. Şule'nin ailesi ve arkadaşları, adalet sağlanana kadar pes etmeyeceklerini ve Şule'nin hayallerini gerçekleştirmek için çalışacaklarını söylediler.

Şule Çet'in acı kaybı, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin daha da güçlenmesine vesile oldu. Şule'nin anısı, kadınların eşitlik ve adalet için verdikleri mücadelede yol gösterici olmaya devam edecek. Unutulmamalıdır ki, Şule Çet gibi nice kadınların hayatları, şiddetin ve cezasızlığın acı birer sonucu olarak tarihe geçmiştir. Bu nedenle, toplum olarak şiddete karşı durmalı, kadın haklarını savunmalı ve adaletin sağlanması için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Şule'nin düşlerini yere serenleri unutmayacağız ve adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz.