
1 Mayıs'ta İstanbul'da Neler Oldu? İşte Gerçekler!
İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da olaylı geçti. İstanbul Valiliği'nin aldığı geniş kapsamlı yasak kararları ve polis müdahalesi, İstanbulluların 1 Mayıs kutlamalarına katılımını zorlaştırdı. Peki, 1 Mayıs'ta İstanbul'da neler yaşandı? İşte detaylar...
Yasaklar ve Ulaşım Zorlukları
İstanbul Valiliği, 1 Mayıs öncesinde yaptığı açıklama ile Taksim Meydanı'nı yasakladı ve birçok güzergahta toplu taşıma araçlarını kısıtladı. Bu yasaklar nedeniyle İstanbullular, sendikaların düzenlediği mitinglere katılmak için büyük zorluklar yaşadı. Sabahın erken saatlerinde yola çıkan vatandaşlar, kilometrelerce yürümek zorunda kaldı.
- Taksim Meydanı'na tüm girişler kapatıldı.
- Birçok toplu taşıma hattı iptal edildi veya güzergahı değiştirildi.
- Vatandaşlar, miting alanlarına ulaşmak için uzun mesafeler yürüdü.
Yasaklar sadece ulaşımı değil, aynı zamanda ifade özgürlüğünü de kısıtladı. Birçok sivil toplum kuruluşu ve sendika, yasakların kaldırılması için çağrıda bulundu. Ancak, valilik kararından geri adım atmadı.
Polis Müdahalesi ve Gözaltılar
1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek isteyen gruplara polis sert bir şekilde müdahale etti. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların arasında çocuklar ve avukatlar da bulunuyordu. Çağdaş Hukukçular Derneği'ne (ÇHD) göre, Şişli'de 10'u çocuk, 11'i avukat toplam 419 kişi gözaltına alındı. Gözaltı sırasında polisin orantısız güç kullandığı iddiaları da gündeme geldi.
Gözaltına alınan gençlerden birinin annesi Birgül Kabaklı, oğlunun yaşadığı şiddeti şu sözlerle anlattı: "Benim öpmeye kıyamadığım yavruma şiddet uygulamışlar. Orta parmağını kırmışlar." Kabaklı, oğlunun eylem halinde olmadan gözaltına alındığını ve polislerin uyarı yapmadan oğlunu darp ettiğini belirtti.
Hukuki Süreç ve Hak İhlalleri İddiaları
Avukat Yağmur Kavak, Türkiye'de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının uzun yıllardır kolluk müdahaleleriyle engellendiğini belirtiyor. Kavak, protestocuların anayasal haklarını kullanırken yetkilerini aşmış bir kolluk müdahalesiyle karşı karşıya kaldığını vurguluyor. Gözaltı ve tutuklamalarda işkence şikayetlerinin arttığına dikkat çeken Kavak, biber gazının yakından sıkılmasının ve ters kelepçe uygulamalarının işkence kapsamına girdiğini ifade ediyor.
İstanbul Barosu ve İnsan Hakları Derneği de 1 Mayıs ve öncesindeki eylemlerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Hazırladıkları raporlarda, polisin orantısız güç kullandığı, gözaltı işlemlerinin hukuka aykırı olduğu ve işkence iddialarının araştırılması gerektiği belirtildi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İstanbul'da yine yasaklar, polis müdahalesi ve gözaltılarla anıldı. İstanbulluların insanca yaşam talebi ve demokratik haklarını kullanma mücadelesi, bu yıl da engellenmeye çalışıldı. Ancak, tüm engellemelere rağmen İstanbullular, 1 Mayıs'ı kutlamaktan vazgeçmedi ve taleplerini dile getirmeye devam etti. Yaşanan olaylar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı konusundaki sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.








