Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD'nin başkent Sana'ya 4 yeni hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Bu son gelişmeler, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, sivillerin güvenliği konusundaki endişeleri de artırıyor.
ABD'nin Yemen'e Hava Saldırıları Artıyor mu?
Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun haberine göre, ABD, Sana'ya bağlı Beni Haşiş ilçesinin Recam bölgesine 4 hava saldırısı gerçekleştirdi. Daha önce Cebel Nekam bölgesine de 10 hava saldırısı düzenlendiği hatırlatılan haberde, son saldırılarla birlikte ABD'nin sabah saatlerinden bu yana başkent Sana'ya toplam 14 saldırı gerçekleştirmiş olduğu bilgisi verildi. Bu durum, ABD'nin Yemen'deki askeri varlığının ve operasyonlarının yoğunlaştığına işaret ediyor.
Husilere bağlı Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Enis el-Asbahi, ABD'nin 15 Mart'tan bu yana Yemen'e yönelik saldırıları sonucu 107 sivilin yaşamını yitirdiğini ve 223 kişinin yaralandığını belirtti. Bu açıklamalar, saldırıların insani maliyetinin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. Sivil kayıpların artması, uluslararası toplumun tepkisini çekiyor ve bölgedeki insani krizi derinleştiriyor.
Gerilimin Ardındaki Nedenler Neler?
Husiler, 7 Mart'ta yaptıkları açıklamada, İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıdıklarını, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu. Bu açıklama, bölgedeki karmaşık ilişkileri ve farklı aktörlerin çıkarlarını gözler önüne seriyor. Gazze'ye yardım konusundaki bu çıkmaz, Yemen'deki krizi daha da karmaşık hale getiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump ise Truth Social platformundan 15 Mart'ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiğini açıklamıştı. Bu talimat, ABD'nin bölgedeki askeri stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Trump'ın bu kararı, bölgedeki gerilimi daha da artırarak yeni çatışma alanları yaratma potansiyeli taşıyor.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de ABD'ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirterek, saldırılarını sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington'ı da kapsayacağını söylemişti. Bu karşılıklı tehditler, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Deniz seferlerindeki engellemeler, uluslararası ticareti olumsuz etkileyerek ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir.
Yemen'deki bu son gelişmeler, bölgedeki istikrarsızlığın derinleşmesine ve insani krizin daha da kötüleşmesine neden olabilir. Uluslararası toplumun, çatışmaları sona erdirmek ve sivilleri korumak için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, Yemen'deki bu trajedi daha da derinleşebilir.
