Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, Ahmet Taşgetiren'e yönelik sert eleştirileriyle gündeme geldi. "Hep biz kötüyüz, teröristler iyi, öyle mi Taşgetiren?" başlığıyla yayınlanan yazıda, Karahasanoğlu, Taşgetiren'in geçmişteki tutumlarını ve özellikle FETÖ ile ilişkili yayın organlarındaki yazılarını masaya yatırdı.
Karahasanoğlu'ndan Taşgetiren'e Ağır Eleştiriler
Karahasanoğlu, yazısında Ahmet Taşgetiren'in 28 Şubat sürecinden bugüne kadar sergilediği tavırları mercek altına aldı. Taşgetiren'in FETÖ bağlantılı yayın organlarında yazdığı dönemleri ve sonrasında yaşadığı değişimleri eleştiren Karahasanoğlu, "FETÖ'cülere sahip çıkamayacağını anlayınca bir boşluğa düştü" ifadelerini kullandı. Bu sözler, iki yazar arasındaki gerilimi gözler önüne serdi.
Karahasanoğlu'nun yazısında dikkat çeken diğer noktalar ise şöyle:
- Taşgetiren'in 28 Şubat sürecindeki tutumu
- FETÖ ile bağlantılı yayın organlarındaki yazıları
- Yeni Şafak'taki çevresiyle olan ilişkileri
FETÖ İddiaları ve Yön Değişiklikleri
Ali Karahasanoğlu, Ahmet Taşgetiren'in FETÖ ile ilişkili yayın organlarında yazdığı dönemleri hatırlatarak, bu durumun Taşgetiren'in kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu savundu. Karahasanoğlu, Taşgetiren'in bu dönemdeki yazılarını ve sonrasında yaşadığı yön değişikliklerini eleştirerek, "FETÖ'cülere sahip çıkamayacağını anlayınca bir boşluğa düştü" yorumunu yaptı. Bu iddialar, Taşgetiren'in geçmişiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Yeni Şafak Çevresiyle İlişkiler
Karahasanoğlu, Taşgetiren'in Yeni Şafak'ta konumlanan çevresiyle olan ilişkilerine de değindi. Bu ilişkilerin Taşgetiren'in düşüncelerini ve yazılarını nasıl etkilediği sorusu, Karahasanoğlu'nun eleştirilerinin merkezinde yer aldı. Karahasanoğlu'nun bu vurgusu, Taşgetiren'in içinde bulunduğu çevreyle olan bağlarının önemini ortaya koydu.
Ali Karahasanoğlu'nun bu sert eleştirileri, medya ve siyaset çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Ahmet Taşgetiren'in bu eleştirilere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu olurken, iki yazar arasındaki polemik daha da büyüyecek gibi görünüyor. Bu tartışma, Türkiye'deki medya ve düşünce dünyasının önemli isimleri arasındaki farklılıkları ve gerilimleri bir kez daha gözler önüne serdi.