Türkiye'nin köklü ayakkabı üreticilerinden Urgan Ailesi, yaklaşık 100 yıllık ticari geçmişine rağmen ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Aile şirketinin yaşadığı mali sıkıntılar neticesinde konkordato başvurusunda bulunulduğu haberi sektörü sarstı. Peki, bu durum Hammer Jack markasının geleceği için ne anlama geliyor?

Ekonomik Kriz ve Konkordato Başvuruları

Son yıllarda Türkiye'de konkordato ilan eden şirket sayısında belirgin bir artış gözlemleniyor. Ekonomik durgunluk, yükselen maliyetler ve finansmana erişimdeki zorluklar, özellikle köklü sanayi ve perakende firmalarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, sektördeki rekabetin de artmasına neden oluyor.

Patronlar Dünyası'nın haberine göre, Urgan Ailesi'nin en bilinen markası olan Hammer Jack, konkordato talebinde doğrudan yer almasa da, markanın sahibi olan aile bireylerinden Mehmet Ali Urgan ve Mehmet Dinçer Urgan ile birlikte Efe Ayakkabıcılık, Panda Ayakkabıcılık ve Efe Otelcilik şirketleri için konkordato başvurusu yapıldı.

Mahkeme Kararı ve Süreç

Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12 Haziran 2025 tarihli kararıyla, konkordato sürecini yönetmek üzere 3 kişilik bir komiser heyeti atandı. Şirketlere, 3 aylık geçici mühlet verildi ve bu süre zarfında alacaklılara karşı koruma altına alındılar. Bu süreçte heyet, şirketlerin mali durumunu detaylı bir şekilde inceleyecek ve hazırlayacağı rapor doğrultusunda konkordato talebinin kabul edilip edilmeyeceğine karar verecek.

Konkordato süreci, şirketlerin mali durumunu düzeltmeleri ve alacaklılarla anlaşma sağlamaları için bir fırsat sunuyor. Ancak sürecin başarıyla tamamlanamaması durumunda, şirketlerin iflası gündeme gelebilir. Bu durum, hem çalışanlar hem de alacaklılar için ciddi sonuçlar doğurabilir.

• Şirketlerin mali yapısı incelenecek.
• Alacaklılarla müzakereler yürütülecek.
• İyileştirme planları hazırlanacak.

Türkiye ayakkabı sektörünün önemli oyuncularından olan Urgan Ailesi'nin konkordato başvurusu, sektördeki diğer firmalar için de bir uyarı niteliği taşıyor. Ekonomik dalgalanmaların yaşandığı bu dönemde, şirketlerin mali yapılarını güçlendirmeleri ve riskleri yönetmeleri büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, benzer durumlarla karşılaşma olasılığı artabilir.