Beşiktaş'ta işler yolunda gitmiyor. Süper Lig'de Başakşehir'e kendi sahasında mağlup olan Beşiktaş'ta taraftarlar isyan bayrağını çekti. Teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer'in geleceği tartışılırken, takımın genel performansı büyük eleştiri topluyor. Maçın ardından tribünlerden yükselen tepkiler, yönetimin ve oyuncuların üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Peki, Beşiktaş'taki bu krizin temel nedenleri neler ve çözüm için neler yapılabilir?
Taraftarın Öfkesi Dinmiyor
Vodafone Park'ta oynanan karşılaşmada Başakşehir'e yenilen Beşiktaş taraftarı, maç sonu büyük bir öfke gösterdi. Tribünlerden yükselen "Formanın hakkını verin!" sesleri, sadece bir yenilgiye değil, aynı zamanda takımın ruhsuz ve mücadeleden uzak oyununa yönelikti. Özellikle Başakşehir oyuncularının rahatça oyun kurması ve hatta "eğlenir" gibi görünmesi, Beşiktaşlı futbolcuların mücadele azminden yoksun olduğunu düşündürdü. Taraftar, sonuçtan çok, bu ruhsuz performansa isyan etti. Çünkü futbol, sadece kazanmak veya kaybetmek değil; aynı zamanda bir duruş, bir kimlik meselesidir.
Solskjaer, maç sonu tribüne yönelip açıklama yapmaya çalıştığında, bu görüntü bir çaresizliğin ifadesiydi. Taraftar, teknik adamdan taktiksel hataları düzeltmesini beklerken, daha temel bir soru soruyordu: "Bu takım neden oynamıyor?"
Kadro Yetersizliği mi, Motivasyon Eksikliği mi?
Beşiktaş’ın bu sezon yaşadığı sıkıntıların arkasında, kuşkusuz kadro derinliğinin yetersizliği yatıyor. Stoper krizinden orta saha kreatifliğine kadar pek çok eksik, maçlara yansıyor. Ancak taraftar, futbolcuların sahada koşusuz, mücadelesiz ve plansız oluşunu kabullenemiyor. Özellikle genç santrfor Mustafa’nın çalışkanlığı takdir görse de, takımın genelindeki pasiflik, taraftarın sabrını taşıran en büyük etken.
Başakşehir, dün gece iyi bir performans sergiledi ve haklı galibiyet aldı. Ancak Beşiktaş’ın kendi evinde, kendi taraftarı önünde bu kadar etkisiz kalması, yönetimin de sorgulanmasına neden olacak.
Norveçli teknik direktör, geldiği günden bu yana taraftarın büyük desteğini aldı. Ancak dünkü maç, onun için bir kırılma noktası olabilir. Çünkü taraftar, umutsuzluğa tahammül etmez. Eğer iyi oyun oynayamıyorsanız, en azından mücadele ve geleceğe dair bir ışık vermelisiniz. Aksi takdirde öfke, kaosa dönüşür.
Gelecekte Neler Olacak?
Beşiktaş’ın önünde iki seçenek var: Ya Solskjaer’e kadro desteği sağlanacak ve takım toparlanacak, ya da yeni bir başlangıç için yönetim radikal bir karar alacak. Ancak bir gerçek var ki, taraftarın sabrı sonsuz değil. Ve dün gece, bu sabrın sınırları bir kez daha görüldü.
Futbol, sadece skorlardan ibaret değildir. Ruhu, iradesi ve tutkusuyla var olur. Beşiktaş, bu değerleri sahaya yansıtmadığı sürece, kriz derinleşecek gibi görünüyor. Beşiktaş yönetiminin ve teknik ekibinin bu durumu en kısa sürede ele alıp, taraftarın beklentilerini karşılayacak adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, krizin daha da derinleşmesi kaçınılmaz olacaktır.