Böbrek Taşı Kabusu: Türkiye'de Her 10 Kişiden Birinde!
Gündem

Böbrek Taşı Kabusu: Türkiye'de Her 10 Kişiden Birinde!


29 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 30 May 2025

Türkiye'de böbrek taşı hastalığı, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve giderek daha fazla kişiyi etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Medipol Sağlık Grubu'ndan Acıbadem Bölge Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, özellikle yaz aylarında artan sıvı kaybıyla birlikte bu hastalığın daha da tetiklendiğini belirtiyor. Genetik yatkınlık, protein ağırlıklı beslenme ve yetersiz su tüketimi gibi faktörler, böbrek taşı oluşumunu hızlandırıyor. Ancak modern tedavi yöntemleri sayesinde hastaların kısa sürede taşlarından kurtulabileceğini ve hastalığın tekrarlamasının önlenebileceğini de vurguluyor.

Böbrek Taşları Türkiye'de Neden Bu Kadar Yaygın?

Prof. Dr. Atış, böbrek taşlarının Türkiye'de oldukça yaygın görüldüğünü belirterek, "Ülkemizde yapılan çalışmalar, böbrek taşı hastalığının toplumda görülme oranını yüzde 12-13 olarak gösteriyor. Bu oran yaklaşık 10 milyondan fazla kişinin taş hastası olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla böbrek taşları, Türkiye için önemli bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda" diyor. Beslenme alışkanlıklarının taş oluşumunu doğrudan etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Atış, alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor:

  • Günlük sıvı tüketimi en az 2,5 litre olmalı ve bu sıvı gün içine eşit şekilde yayılmalı.
  • Tuzun yemeklere ekstra eklenmemesi gerekiyor.
  • Protein tüketiminin de kişinin kilosuna uygun şekilde sınırlanması gerekiyor. Örneğin, 70 kiloluk biri için günlük 70 gram protein idealdir.

Hangi Böbrek Taşları Ameliyat Gerektirir?

Prof. Dr. Atış, her böbrek taşının hemen cerrahi müdahale gerektirmediğini belirtiyor. "Eğer taş; tıkanıklık, enfeksiyon ya da ağrı gibi belirgin sorunlara yol açmıyorsa, genellikle tedaviye gerek duyulmuyor. Ancak bu belirtilerden biri bile varsa, müdahale kaçınılmaz hale geliyor. Gelişen teknoloji sayesinde böbrek taşı tedavisi artık çok daha konforlu. Günümüzde uyguladığımız pek çok modern yöntem var. 2 cm'den küçük taşlar için genellikle vücut dışından gönderilen şok dalgalarıyla taş kırma (ESWL) yöntemini tercih ediyoruz. Bu yöntemin uygun olmadığı durumlarda ise idrar yolundan, tamamen kapalı (endoskopik) yöntemlerle girerek lazerle taşları toz haline getirip bölgeyi tamamen temizliyoruz. Çok daha büyük taşlar için bile bel bölgesinden açılan sadece 1 cm'lik küçük bir kesiyle girerek taşı kolayca çıkarabiliyoruz" diyor.

Prof. Dr. Atış, sözlerine şöyle devam ediyor: "Taş hastalığına karşı sadece tedavi değil, koruyucu önlemlerin de önemi büyük. Hastanın taş yapısına göre planlanan koruyucu ilaç tedavileriyle tekrar taş oluşumu engellenebiliyor. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, dengeli beslenme, aktif yaşam ve ideal kilo aralığında kalmak da böbrek sağlığını korumada etkili oluyor."

Böbrek taşı hastalığı, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Prof. Dr. Atış'ın vurguladığı gibi, yeterli sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle böbrek sağlığımızı koruyabilir ve bu sinsi hastalıktan korunabiliriz. Unutmayın, böbrek sağlığınız genel sağlığınızın önemli bir parçasıdır ve ona iyi bakmak, yaşam kalitenizi artırmanın anahtarıdır.