Boğaziçi Üniversitesi'nde, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız'ın konferans vermesini protesto eden ve gözaltına alınan 6 öğrencinin serbest bırakılması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştıran açıklamalarıyla tanınan Yıldız'ın konferansı, öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanmış ve protesto eylemlerine yol açmıştı. Bu eylemler sırasında yaşanan polis müdahalesi ve ardından gelen tutuklamalar, öğrenci hareketleri ve ifade özgürlüğü konularını yeniden gündeme taşıdı.
Gözaltı Süreci ve Serbest Bırakılma Kararı
Nurettin Yıldız'ın konferansını protesto eden 97 öğrenci Boğaziçi Üniversitesi'nde gözaltına alınmıştı. Bu öğrencilerden 14'ü, "Görevi yaptırmamak için direnme" iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme sonucunda 6 öğrenci tutuklanırken, 8 öğrenci ve T24 muhabiri Can Öztürk adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ancak, son gelişmelerle birlikte tutuklu bulunan 6 öğrencinin de serbest bırakılması kararlaştırıldı. Bu karar, öğrenci çevrelerinde ve kamuoyunda memnuniyetle karşılandı.
Öğrenci Protestolarının Ardındaki Nedenler
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin Nurettin Yıldız'ın konferansına karşı çıkmasının temelinde, Yıldız'ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları yatıyor. Özellikle çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştıran ve kadın haklarına aykırı görüşleri savunan açıklamaları, öğrencilerin tepkisini çekmişti. Öğrenciler, bu tür görüşlerin üniversite gibi özgür düşüncenin hakim olması gereken bir ortamda yer almaması gerektiğini savunuyor. Protestolar, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve üniversitelerin özerkliği gibi konulara da dikkat çekmeyi amaçlıyordu.
Öğrencilerin tepkileri şu şekilde özetlenebilir:
- Çocuk yaşta evliliklere karşı duruş
- Kadın haklarının savunulması
- Üniversitelerde özgür düşüncenin korunması
- İfade özgürlüğünün desteklenmesi
Serbest Bırakılma Kararının Anlamı ve Sonuçları
Tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması kararı, öğrenci hareketleri ve ifade özgürlüğü açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu karar, öğrencilerin haklı tepkilerinin ve kamuoyunun desteğinin bir sonucu olarak görülebilir. Aynı zamanda, üniversitelerin özerkliği ve öğrencilerin ifade özgürlüğünün korunması gerektiği yönündeki taleplerin de bir yansıması olarak kabul ediliyor. Bu kararın, gelecekteki öğrenci protestoları ve ifade özgürlüğü tartışmaları üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. Öğrencilerin serbest bırakılması, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gergin atmosferi bir nebze olsun azaltırken, öğrenci hareketlerinin ve sivil toplumun gücünü bir kez daha göstermiş oldu.