Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Zeki Bayraktar, İstanbul'daki Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Sosyal medyanın etkisiyle "kimlik arayışına" giren gençlere dikkat çeken Bayraktar, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ömrü kısalttığını iddia etti. Peki, bu çarpıcı iddiaların ardında yatan gerçekler neler? İşte detaylar...

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatları ve Sağlık Riskleri

Prof. Dr. Zeki Bayraktar, cinsiyet değiştirme sürecini bir sağlık sorunu olarak değil, "çağsal yön kaybı" olarak nitelendiriyor. Bayraktar'a göre, özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin cinsiyet karmaşası yaşaması ve bu yönde yönlendirilmesi büyük bir sorun teşkil ediyor. Kendisini "trans" olarak tanımlayan gençlerin sayısındaki artışa dikkat çeken Bayraktar, bu durumun bir "cinsiyet hoşnutsuzluğu salgını" olduğunu belirtiyor.

Bayraktar, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının neden olduğu sorunlara da dikkat çekiyor. "Cinsiyet değiştirilebilir mi? Hayır, cinsiyet asla değiştirilemez çünkü cinsiyetin değiştirilemez nitelikte 10-15 alt bileşeni var. Bu bileşenlerin hiçbiri ameliyatla veya hormonla değiştirilemez. Peki bu yapılan ameliyatlar ne? Yapılanlar, cinsiyeti değiştiren değil iptal eden ameliyatlardır." ifadelerini kullanan Bayraktar, bu ameliyatların aslında bir tür "mutilasyon" yani sakatlama olduğunu vurguluyor.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren kişilerin daha sonra birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kaldığını belirten Bayraktar, ameliyatların ve hormonların yan etkileri nedeniyle yaşamlarının ortalama 25-28 yıl kısaldığını iddia ediyor. Bu durumun, trans cerrahinin "neşterle yapılmış kanlı bir makyaj" olarak tanımlanmasına neden olduğunu belirtiyor.

Doğurganlık Oranlarındaki Düşüş ve Aile Yapısının Önemi

Prof. Dr. Zeki Bayraktar, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri haline gelen doğum hızındaki düşüşe de değiniyor. Doğurganlık hızının 2.1'in altında, 1.48 olduğunu belirten Bayraktar, bu durumun ciddi bir beka sorunu teşkil ettiğini vurguluyor. Evlilikten kaçınma, evliliğin ötelenmesi, çocuk sahibi olmak istememe, tek çocukla yetinme ve kısırlık gibi faktörlerin bu düşüşte etkili olduğunu belirtiyor.

Evlilik yaşının ötelenmesi ve geç gebelik planlamasının kısırlıkta artışa neden olduğunu anlatan Bayraktar, bir kadının ideal doğurganlık yaşının 20 ila 30 arası olduğunu kaydediyor. Bu sorunların çözümünde bilinçlenmenin önemini vurgulayan Bayraktar, ebeveynleri, öğretmenleri, aile danışmanlarını, psikologları ve ergenleri ergen karmaşaları konusunda bilinçlendirmek gerektiğini söylüyor.

Ayrıca, dijitalleşmenin ve sosyal medyanın etkilerine de değinen Bayraktar, günde iki saatin üstündeki sosyal medya aktivitesinin her türlü açıdan riskli olduğunu belirtiyor. Mümkünse iş ve profesyonel uğraş haricinde sosyal medya ve internet kullanımının iki saatle sınırlanması gerektiğini tavsiye ediyor.

Uluslararası Aile Forumu ve Geleceğe Dair Umutlar

İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu, 26 ülkenin aile bakanlarını bir araya getirerek aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi konusunda önemli bir platform oluşturuyor. Bu forumda yapılan tartışmalar ve paylaşılan bilgiler, aile yapısının geleceği ve toplumların sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

Prof. Dr. Zeki Bayraktar'ın açıklamaları, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının potansiyel riskleri ve aile yapısının önemi konusunda önemli bir farkındalık yaratıyor. Bu tür tartışmaların, gençlerin bilinçli kararlar almasına ve toplumun sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacağı umuluyor.