
Çuhadar Sitesi Davası: 130 Cana 15 Yıl Hapis! Adalet Yerini Buldu mu?
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat depreminde yıkılan ve 130 kişinin ölümüne neden olan Çuhadar Sitesi davasında karar açıklandı. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi, statik proje müellifi Sıtkı Okumuş'u 15 yıl 6 ay 24 gün hapis cezasına çarptırdı. Karar, depremde yakınlarını kaybedenlerin tepkisine yol açtı. Peki, bu karar adalet mi, yoksa yetersiz mi?
Çuhadar Sitesi Davasında Karar Anı
Mahkeme heyeti, Sıtkı Okumuş'u "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan suçlu buldu. Tutuksuz sanık F.K. beraat ederken, firari sanık E.K.'nin dosyası ise yakalanamaması nedeniyle ayrıldı. Duruşmada son sözlerini kullanan Okumuş, suçsuz olduğunu iddia ederek beraatini istedi. Ancak mahkeme heyeti, bilirkişi raporları ve delilleri değerlendirerek kararını verdi.
Müşteki avukatları, cezaların yetersiz olduğunu ve ağırlaştırılması gerektiğini savundu. Kararın ardından açıklama yapan depremzede yakınları, "15 yıl 130 canın karşılığı olamaz" diyerek temyiz yoluna gideceklerini belirtti. Enkaz altında kaybettikleri yakınlarının adalet beklentisinin sürdüğünü vurguladılar.
İddianame Ne Söylüyordu?
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, Onikişubat ilçesi Karamanlı Mahallesi'ndeki sitenin proje ve inşaat aşamasındaki ihmaller nedeniyle depreme dayanıksız olduğu belirtilmişti. İddianamede, 7.7 büyüklüğündeki sarsıntıda katların üst üste çöktüğü ve bu durumun can kayıplarına yol açtığı vurgulanmıştı. İnşaat Mühendisleri Odası yetkilileri, kararın sorumluların tespiti açısından önemli olduğunu ancak toplu ölümlere yol açan yapılar için cezaların caydırıcı olması gerektiğini ifade etti.
Depremler, Türkiye gibi sismik aktivitenin yüksek olduğu bölgelerde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tür felaketlerin önüne geçebilmek için, yapıların depreme dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi ve denetlenmesi büyük önem taşır. Çuhadar Sitesi davası, bu konuda bir dönüm noktası olabilir. Ancak, verilen cezaların caydırıcı olmaması, benzer olayların yaşanma riskini ortadan kaldırmamaktadır.
- Binaların yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi
- İnşaat projelerinin doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması
- Denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde işlemesi
Bu unsurların her biri, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek için hayati öneme sahiptir. Aksi takdirde, Çuhadar Sitesi gibi acı olayların tekrar yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Adalet Yerini Bulacak mı?
Çuhadar Sitesi davasında verilen karar, depremde hayatını kaybedenlerin yakınları için bir nebze olsun teselli olabilir. Ancak, cezaların yetersizliği ve firari sanığın yakalanamaması, adaletin tam olarak yerini bulmadığı hissini yaratmaktadır. Depremzede yakınları, temyiz yoluna başvurarak adaletin tecelli etmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyor. Bu dava, Türkiye'deki yapı denetimi ve sorumluluk bilincinin artırılması için önemli bir fırsat sunmaktadır.










