CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlediği basın toplantısında, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan depremler sonrasında toplanan bağışların akıbeti hakkında önemli sorular yöneltti. Başarır, toplanan bu bağışların nereye harcandığına dair kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadığı iddialarını gündeme taşıdı. Bu durum, depremzedelerin yaşadığı mağduriyetler ve yeniden yapılanma sürecindeki belirsizlikler göz önüne alındığında büyük bir önem taşıyor.

Bağışlar Nereye Gitti?

Başarır, depremlerin ardından oluşturulan fonun Sayıştay denetimi dışında tutulduğunu belirterek, bu durumun şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu savundu. Kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmediğini ifade eden Başarır, yetkililere şu soruları yöneltti: "Bu para nereye harcandı, ne kadar, nerede?" Bu sorular, depremzedelerin ve kamuoyunun merakını gidermek adına acil cevap bekliyor.

Deprem felaketinin ardından Türkiye ve dünya genelinden büyük bir dayanışma örneği sergilenerek milyonlarca lira bağış toplandı. Ancak, bu bağışların akıbeti hakkında net bir bilgi verilmemesi, kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor. Bağışların şeffaf bir şekilde yönetilmesi ve depremzedelerin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması, güvenin tesis edilmesi açısından hayati önem taşıyor.

Ekonomik Kriz İddiası ve Eleştiriler

Başarır, toplanan bağışların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonrasında yaşanan ekonomik sıkıntıları örtmek amacıyla kullanıldığı iddiasını ortaya attı. Bu iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu. Ayrıca, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında ülke meselelerine değinmemesini de eleştirdi.

Türkiye'nin yaşadığı ekonomik zorluklar ve deprem felaketinin yarattığı tahribat, toplumun her kesimini derinden etkiledi. Bu süreçte, toplanan bağışların doğru ve şeffaf bir şekilde kullanılması, toplumsal dayanışmanın güçlenmesine ve güvenin yeniden inşa edilmesine katkı sağlayacaktır.

Deprem bağışlarının akıbetiyle ilgili şüpheler, kamuoyunun yetkililerden açıklama beklemesine neden oluyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda, bağışların nereye harcandığına dair detaylı bir raporun kamuoyuyla paylaşılması, güvenin yeniden tesis edilmesi için elzemdir. Aksi takdirde, bu durum toplumsal huzursuzluğa ve güvensizliğe yol açabilir.

Unutulmamalıdır ki, depremzedelerin yaşadığı travma ve kayıpların telafisi uzun bir süreç gerektiriyor. Bu süreçte, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde hareket etmesi, kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması büyük önem taşıyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlı kalınarak, depremzedelerin yeniden hayata tutunmaları için gerekli destek sağlanmalıdır.