
Gazetecilere Gözaltı Şoku! Ağırel ve Soykan Neden Gözaltında?
Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Bu ani gelişme, basın dünyasında büyük yankı uyandırdı. Gözaltı kararının ardında yatan nedenler merak konusu olurken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklaması olayın seyrini değiştirdi.
Gözaltı Kararının Gerekçesi Ne?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltı kararının gerekçesini "Flash Haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususuna" dayandırdı. Ancak, bu açıklama kamuoyunda tam olarak anlaşılmadı ve soru işaretleri yarattı. Ağırel'in avukatı Enes Ermaner, savcının ifade vereceklerini bilmesine rağmen gözaltı kararı vermesini "art niyet" olarak değerlendirdi.
Peki, bu süreç nasıl gelişti?
- 25 Kasım 2024: Cafer Mahiroğlu, Flash TV'yi satın aldığını duyurdu.
- 31 Aralık 2024: Mahiroğlu, satışın gerçekleşmediğini ve tehditler aldıklarını açıkladı.
- 2 Ocak: Mahiroğlu, Flash Haber'in başka bir isme satıldığını duyurdu.
- Ocak ortası: Flash TV'nin Erkan Kork tarafından satın alındığı ortaya çıktı.
Erkan Kork ve Yasa Dışı Bahis İddiaları
Flash TV'yi satın alan Erkan Kork, kısa süre sonra yasa dışı bahis operasyonu kapsamında tutuklandı. MASAK raporlarına göre, Kork'un yasa dışı sanal bahisten elde ettiği milyarlarca lirayı şirketleri üzerinden akladığı iddia edildi. Kork ise bu iddiaları reddetti ve para transferlerinin yasal olduğunu savundu.
Bu gelişmelerin ardından Flash TV, Bankpozitif ve Payfix gibi şirketlere el konuldu ve TMSF'ye devredildi.
Ağırel'in Kitabı ve Kork'un İfadesi
Murat Ağırel, yasa dışı sanal bahis ağını anlatan "Kirli Çark" adlı kitabını yayınladı ve Cumhuriyet'te bu konuda bir dizi yazı kaleme aldı. Bu yazılarda, Erkan Kork'un ismi öne çıktı. Ağırel'in Kork ile yaptığı bir görüşme, Kork'un savcıya verdiği ifadede yer aldı. Kork, ifadesinde Ağırel ve Soykan'ın kendisi aleyhinde yayın yaptığını iddia etti.
Kork'un ifadesini dikkate alan savcı, Ağırel ve Soykan hakkında "tehdit" ve "şantaj" suçlamalarıyla yeni bir soruşturma başlattı ve gazetecileri ifadeye çağırdı. Ancak, gözaltı kararının ifade vermeye hazır oldukları bir günde uygulanması, soruşturmanın politik saiklerle yürütüldüğüne dair şüpheler uyandırdı.
Gözaltı kararı, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından ciddi bir tartışma başlattı. Gazetecilerin görevlerini yaparken karşılaştıkları bu tür engellemeler, kamuoyunun haber alma hakkını da olumsuz etkiliyor. Umuyoruz ki, bu süreç adil ve şeffaf bir şekilde yürütülür ve gerçekler en kısa sürede ortaya çıkarılır.