Gazze'den gelen son haberler yürekleri dağlıyor. İsrail'in Cibaliya el-Belede bölgesinde bir eve ve ed-Durc Mahallesi'nde bir okula düzenlediği saldırılarda onlarca masum sivil hayatını kaybetti. Saldırılar, bölgede zaten kırılgan olan insani durumu daha da kötüleştirdi.

Ev Saldırısı: Bir Aile Yok Oldu

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Cibaliya el-Belede'deki saldırı Abdurabbuh ailesine ait bir evi hedef aldı. Birkaç katlı olan ve onlarca yerinden edilmiş Filistinliye sığınak olan ev, saldırı sonucu tamamen yıkıldı. Enkazdan 19 kişinin cansız bedeni çıkarıldı. Bu acı olay, İsrail'in ayrım gözetmeksizin sivil yerleşim yerlerini hedef almasının son örneği olarak kayıtlara geçti.

Bu tür saldırılar, uluslararası hukukun açık bir ihlali olup, savaş suçları kapsamında değerlendirilmektedir. Sivillerin korunması, savaş hukukunun temel ilkelerinden biridir ve bu ilkenin ihlali, faillerin uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmasına yol açabilir.

Okul Saldırısı: Çocuklar Hedefte

İsrail ordusunun Gazze'nin ed-Durc Mahallesi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Fehmi el-Cercavi Okuluna düzenlediği saldırıda ise çoğunluğu çocuk olmak üzere en az 25 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu saldırıyı itiraf ederken, okulun Hamas tarafından kullanıldığını iddia etti. Ancak bu iddia, uluslararası kamuoyunda şüpheyle karşılandı. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, olayı soruşturma çağrısında bulundu.

Okulların ve hastanelerin savaş zamanında korunması gerektiği, uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmıştır. Bu tür yerlerin hedef alınması, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmektedir. Saldırıda hayatını kaybeden çocukların masumiyeti, bu suçun vahametini daha da artırmaktadır.

Ateşkes İhlali ve Kalıcı İşgal Planları

İsrail ordusunun bu saldırıları, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından gerçekleşti. Bu durum, İsrail'in ateşkesi ihlal ettiği ve Gazze'yi kalıcı olarak işgal etme planları yaptığı yönündeki endişeleri artırdı. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edeceklerini duyurması, bu endişeleri daha da güçlendirdi.

İsrailli bakanların Gazze Şeridi'nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıklamaları, bölgede etnik temizlik yapıldığı iddialarını gündeme getirdi. Bu tür açıklamalar, uluslararası toplumda büyük tepkilere yol açtı ve İsrail'e yönelik baskıları artırdı.

• Ateşkesin İhlali: İsrail'in ateşkesi bozarak saldırılara yeniden başlaması, bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor.
• Kalıcı İşgal Planları: Netanyahu'nun Gazze'yi kalıcı olarak işgal etme planı, Filistinlilerin geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.
• Etnik Temizlik İddiaları: İsrailli bakanların açıklamaları, Gazze'de etnik temizlik yapıldığı iddialarını güçlendiriyor.

Gazze'de yaşanan bu son olaylar, bölgedeki insani krizin derinleşmesine ve uluslararası toplumun İsrail'e yönelik tepkisinin artmasına neden oldu. Uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, İsrail'e saldırıları durdurması ve uluslararası hukuka uyması çağrısında bulunuyor. Ancak, İsrail'in bu çağrılara ne kadar kulak vereceği belirsizliğini koruyor.

Gazze'deki durumun vahameti, uluslararası toplumun acil ve etkili bir şekilde harekete geçmesini gerektiriyor. Diplomatik girişimlerin yoğunlaştırılması, insani yardımın artırılması ve savaş suçlarının soruşturulması, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için atılması gereken adımların başında geliyor.