Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 2002'de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin davada önemli bir gelişme yaşandı. Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanıkların talepleri reddedildi. Duruşmaya, tek tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır ve başka davadan hükümlü Enver Altaylı SEGBİS ile katılırken, tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Aydın Köstem ve Mehmet Narin duruşma salonunda hazır bulundu. Firari sanıklar Mustafa Özcan ve Serhat Ilıcak ise duruşmaya katılmadı.
Sanıkların Talepleri Nelerdi?
Duruşmada, tek tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır'ın tahliye talebi ve diğer sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması yönündeki talepleri değerlendirildi. Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve delillerin yetersiz olduğunu savundu. Ancak mahkeme heyeti, mevcut delil durumu, suçun vasfı ve sanıkların kaçma şüphesi gibi gerekçelerle talepleri reddetti.
Mahkeme heyetinin bu kararı, salonda bulunan Hablemitoğlu ailesi ve avukatları tarafından memnuniyetle karşılandı. Aile avukatları, adaletin yerini bulacağına olan inançlarını dile getirdi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.
Hablemitoğlu Suikastı Davası Süreci
Necip Hablemitoğlu suikastı, Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran önemli olaylardan biridir. Suikastın ardından uzun yıllar geçmesine rağmen, faillerin bulunması ve adalete teslim edilmesi süreci oldukça karmaşık ve uzun soluklu olmuştur. İşte davanın önemli aşamaları:
- 18 Aralık 2002: Necip Hablemitoğlu, Ankara'daki evinin önünde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
- 2015: Suikastla ilgili ilk soruşturma başlatıldı.
- 2022: Nuri Gökhan Bozkır'ın da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında gözaltı kararı verildi.
- 2023: Dava Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Davanın Sonuçları ve Beklentiler
Hablemitoğlu suikastı davası, Türkiye'deki siyasi cinayetlerin aydınlatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Davanın sonucunda, suikastın tüm faillerinin ve azmettirenlerin tespit edilerek cezalandırılması beklenmektedir. Bu, hem Hablemitoğlu ailesinin acısını bir nebze olsun dindirecek hem de Türk yargısının itibarını güçlendirecektir. Ayrıca, bu dava, benzer siyasi cinayetlerin önlenmesi açısından da önemli bir emsal teşkil edecektir. Adaletin tecelli etmesi, toplumun hukuk sistemine olan güvenini artıracak ve gelecekte benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir.
