28 Nisan 2025 Pazartesi

Hindistan'dan Şok Karar: Müslüman Vakıflarına El mi Konuluyor?

Hindistan Parlamentosu'nda kabul edilen yeni yasa tasarısı, ülkedeki Müslüman vakıflarının geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor. İktidar partisinin sunduğu bu tasarı, merkezi hükümetin vakıf mülkleri üzerindeki kontrolünü genişletmeyi amaçlayarak, azınlık hakları savunucularının ve muhalefetin sert tepkisine neden oldu. Peki, bu yasa tasarısı ne anlama geliyor ve Hindistan'daki Müslüman toplumu için sonuçları neler olabilir?

Vakıf Yasası'nda Değişiklik: Neler Getiriyor?

1995 tarihli Vakıf Yasası'nda değişiklik öngören bu tasarı, hükümete Müslüman vakıflarına ait mülkler üzerinde daha fazla teftiş ve müdahale yetkisi tanıyor. Bu durum, vakıfların özerkliğini zedeleyeceği ve dini özgürlükleri kısıtlayacağı yönünde eleştirilere yol açıyor. Tasarı, Halk Meclisi'nde 232'ye karşı 288 oyla kabul edildi. Ancak yasalaşması için Eyaletler Konseyi'nde de onaylanması ve Cumhurbaşkanı'nın imzasını taşıması gerekiyor.

Bu değişiklik ile:

  • Merkezi hükümetin vakıf mülkleri üzerindeki yetkisi artırılacak.
  • Vakıfların faaliyetleri daha sıkı denetlenebilecek.
  • Vakıf mülklerine müdahale imkanı doğabilecek.

Muhalefetten Sert Tepki: "Anayasaya Aykırı"

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Ulusal Kongre Partisi (INC), tasarıya şiddetle karşı çıkıyor. Partinin önde gelen isimlerinden Rahul Gandhi, bu yasanın Müslümanları marjinalleştirmeyi ve mülkiyet haklarını gasp etmeyi amaçlayan bir araç olduğunu savunuyor. Gandhi, X platformunda yaptığı açıklamada, "Vakıf (Değişiklik) Tasarısı, Müslümanları marjinalleştirmeyi, kişisel ve mülkiyet haklarını gasp etmeyi amaçlayan bir silahtır" ifadelerini kullandı.

Bu yasa tasarısının anayasaya aykırı olduğunu savunan muhalefet, hükümeti azınlık haklarına saygı duymaya ve ayrımcı uygulamalardan kaçınmaya çağırıyor.

Protestolar Yükseliyor: Toplumdan Tepkiler

Yasa tasarısına karşı tepkiler sadece siyasi arenada değil, toplumda da yankı buluyor. Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuk Kurulu (AIMPLB) öncülüğünde başlatılan protestolar, ülke genelinde giderek yaygınlaşıyor. Müslümanlar, 24 Mart'ta ülke çapında bir kampanya başlatarak bu tasarıya karşı seslerini yükseltmeye çalışıyor.

Hindistan'daki Müslüman toplumu, bu yasa tasarısının dini özgürlüklerini kısıtlayacağını ve ayrımcılığı artıracağını düşünüyor. Vakıfların, eğitim, sağlık ve sosyal yardım gibi alanlardaki önemli rolü göz önüne alındığında, bu yasanın toplum üzerindeki etkileri derin olabilir.

Hindistan'daki bu gelişmeler, dünya genelinde azınlık hakları ve dini özgürlükler konularında yeni tartışmaları da beraberinde getirebilir. Hükümetin bu yasa tasarısında ısrarcı olup olmayacağı ve toplumun tepkilerinin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.

İlgili Haberler