İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Medya A.Ş.'de, AKP döneminde yapıldığı iddia edilen bir ihalede usulsüzlük tespit edildi. İddialara göre, sözleşmeye uyulmamasına rağmen yaklaşık 15 milyon 500 bin liralık bir ödeme yapıldı. Bu ödeme, o günkü kurla yaklaşık 3.5 milyon dolar gibi büyük bir miktara denk geliyor. İBB'nin 2020 yılında yaptığı suç duyurusuna rağmen, henüz herhangi bir işlem yapılmaması ise dikkat çekiyor.

İhale Detayları ve Usulsüzlük İddiaları

İddialara konu olan ihale, Medya A.Ş. tarafından gerçekleştirilen bir hizmet alımı ihalesi. İhaleyi kazanan firma ile yapılan sözleşmede belirli şartlar ve koşullar yer almasına rağmen, bu şartlara uyulmadığı öne sürülüyor. Buna rağmen, ihaleyi kazanan firmaya sözleşme bedelinin tamamına yakınının ödendiği belirtiliyor. Bu durum, kamu zararına yol açtığı gerekçesiyle tartışma yaratıyor.

Peki, bu ihalede tam olarak neler yaşandı? İşte cevap aranan bazı sorular:

• Sözleşme şartlarına neden uyulmadı?
• Uyulmamasına rağmen ödeme neden yapıldı?
• Bu ödemeyi kim veya kimler onayladı?
• İBB'nin suç duyurusuna neden işlem yapılmadı?

İBB'nin Suç Duyurusu ve Beklenen Adımlar

İBB, konuyla ilgili olarak 2020 yılında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, ihalede usulsüzlük yapıldığı, kamu zararına yol açıldığı ve sorumluların tespit edilerek cezalandırılması gerektiği belirtildi. Ancak, aradan geçen zamana rağmen henüz herhangi bir gelişme yaşanmaması, kamuoyunda merak uyandırıyor. İBB yetkilileri, konunun takipçisi olduklarını ve sürecin hızlandırılması için gerekli girişimlerde bulunduklarını ifade ediyorlar.

Bu tür iddiaların aydınlatılması, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı için büyük önem taşıyor. İBB'nin suç duyurusunun ardından başlatılacak soruşturma, gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması açısından kritik bir rol oynayacak.

Bu olay, yerel yönetimlerdeki şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, İBB'nin yaptığı suç duyurusu üzerine gerekli soruşturmalar en kısa sürede başlatılır ve kamuoyunu tatmin edecek bir sonuç elde edilir. Aksi takdirde, bu tür iddialar toplumun devlete olan güvenini zedeleyebilir ve şeffaf yönetim anlayışına gölge düşürebilir.