
Kürt Reformu: Yüzyıl Sonra Anayasa Umudu Mu? Şok Detaylar!
Türkiye, yeni bir anayasa tartışmasıyla çalkalanırken, tarihin tozlu sayfaları da aralanıyor. Özellikle Kürt sorununun çözümüne yönelik adımlar ve ülkenin demokratikleşmesi beklentisi, siyasi arenada farklı yaklaşımları beraberinde getiriyor. Bu süreçte, bir asır önce gündeme gelen ve büyük yankı uyandıran 'Kürt Reformu Tasarısı' yeniden hatırlanıyor. Peki, bu tarihi tasarı, günümüzdeki anayasa tartışmalarına ışık tutabilir mi?
Geçmişten Günümüze Anayasa Arayışları
Barış süreciyle birlikte Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme adımları hız kazanırken, yeni anayasa talebi de yükselmeye başladı. AKP ve MHP gibi iktidar partileri, mevcut 1982 Anayasası'nın 'darbe ruhu' taşıdığını ve daha demokratik olan 1921 ve 1924 anayasalarının örnek alınması gerektiğini savunuyor. Bu tartışmaların odağında, İmralı'da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan'ın da yeni anayasa önerisi yer alıyor.
Öcalan, 2013 yılında İmralı heyeti ile yaptığı görüşmede, çözüm için 1921 Anayasası ve 20 maddelik Kürt Reform Tasarısı'nı esas alınabileceğini belirtmişti. Bu tasarıda Kürtlerin varlığının kabul edildiğini ve canlandırılması gerektiğini vurgulamıştı. Ancak, Kürt Reform Tasarısı hakkında çok fazla kaynak bulunmuyor. 22 Şubat 1922'de Meclis'te kabul edilen tasarı, gizli tutulduğu için Meclis tutanak listesinde de yer almıyor.
Kürt Reform Tasarısı'nda Neler Vardı?
Suat Parlar'ın kitabında yer alan bilgilere göre, Kürt Reform Tasarısı'nın bazı maddeleri şu şekildeydi:
- TBMM, Kürt milleti için kendi milli ananeleriyle ahenk içinde bir muhtar idare kurma sorumluluğunu üstlenmektedir.
- Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgeler için, TBMM'nin karar vereceği şekilde Türk ve Kürt olabilecek bir Genel Vali, Kürt milletinin ileri gelenleri tarafından seçilecektir.
- Kürt Millet Meclisi, Doğu vilayetlerinde genel seçim yoluyla kurulacak ve görev süresi üç sene olacaktır.
- Kürdistan idari bölgesi, Van, Bitlis, Diyarbakır Vilayetleri ile Dersim sancağı ve bazı kaza ve nahiyelerden oluşacaktır.
- Adli teşkilat, şimdilik yarısı Türk yarısı Kürt olacaktır.
- Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, savaşa katkı şeklinde veya hiçbir şekilde vergi istenmeyecektir.
- Genel Vali’nin tasdiki olmaksızın ve BMM ve Ankara Hükümeti’nin bilgisi haricinde Kürt Millet Meclisi tarafından hiçbir vergi yükümlülüğü getirilemez.
15. maddede ise okullarda Kürt diliyle öğrenim yapılacağı ancak bunun resmi dil olma talebine temel teşkil etmeyeceği belirtilmişti.
Mustafa Kemal'in 22 Temmuz 1922 tarihinde El Cezire Kumandanlığı'na gönderdiği yazı da bu konudaki önemli bir belge niteliğinde. Yazıda, Kürtlerle meskûn bölgelerde tedricen mahalli bir idare kurulması gerektiği ve Kürtlerin kendi kaderlerini bizzat idare etmeleri hakkının kabul edildiği vurgulanıyor.
Yeni Anayasa Çalışmaları ve Beklentiler
Günümüzde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa için bir komisyon görevlendirmiş durumda. Bu komisyonun çalışmaları sürerken, DEM Parti de kendi anayasa çalışmasını yürütüyor. Tüm bu çalışmaların sonucunda nasıl bir anayasa ortaya çıkacağı ve Kürt sorununun çözümüne nasıl bir katkı sağlayacağı merakla bekleniyor.
Yeni anayasa çalışmaları, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Geçmişteki hatalardan ders çıkararak, tüm vatandaşların haklarını güvence altına alan, kapsayıcı ve katılımcı bir anayasa yapılması, ülkenin geleceği için büyük önem taşıyor. Umut ediyoruz ki, bu süreç, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini güçlendirecek, Kürt sorununun çözümüne katkı sağlayacak ve daha adil bir toplumun inşasına zemin hazırlayacaktır.