Paris Saint-Germain'in (PSG) UEFA Şampiyonlar Ligi'nde şampiyonluğa ulaşması, Fransa'da sevinç kadar üzüntüye de yol açtı. Kutlamalar sırasında yaşanan olaylarda bir genç bıçaklanarak hayatını kaybederken, bir kadın da araç çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Olaylar sırasında çok sayıda kişi de yaralandı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı. Bu durum, sporun birleştirici gücünün yanı sıra, bazı taraftarların şiddete eğilimli davranışlarının da acı bir örneği oldu.

Şampiyonluk Coşkusu Yerini Kaosa Bıraktı

PSG'nin Inter'i 5-0 yenerek Şampiyonlar Ligi'ni kazanmasının ardından Paris sokakları adeta bayram yerine döndü. Ancak bu coşku kısa sürede kontrolden çıktı. Taraftarlar, Parc des Princes Stadı çevresinde ve Şanzelize Caddesi'nde toplandı. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, polisin kalabalığı dağıtmak için biber gazı ve cop kullandığı görüldü. Bazı barikatlar ateşe verilirken, araçlar da yakıldı. Hatta bazı taraftarlar, polisten kaçmak için güvenlik şeridini aşarak yola atladı.

Tren istasyonunda yaşanan izdiham da kutlamaların ne denli tehlikeli bir boyuta ulaştığını gözler önüne serdi. Şanzelize Caddesi'ne gitmek isteyen taraftarlar, banliyö treni istasyonunda büyük bir izdihama neden oldu. Bu durum, yetkililerin güvenlik önlemlerini yetersiz kaldığını gösterdi.

Acı Bilanço: Ölümler ve Gözaltılar

İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, PSG'nin zaferi sonrası çıkan olaylarda çoğunluğu Paris'te olmak üzere 559 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 254'ü tutuklandı. Ayrıca, 7 itfaiye görevlisi, 22 polis ve 200'e yakın sivil de yaralandı. Ancak en acı haber, iki kişinin hayatını kaybetmesi oldu.

• Landes vilayetine bağlı Dax'taki kutlamalar sırasında 17 yaşındaki bir genç bıçaklanarak öldürüldü.
• Paris'in 15. bölgesinde ise kutlamalar sırasında scooter kullanan 20 yaşındaki bir kadına araç çarptı ve kadın hayatını kaybetti.

Sporda Şiddete Karşı Ortak Mücadele Şart

PSG'nin şampiyonluk kutlamalarında yaşanan bu acı olaylar, sporda şiddetin ne denli tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önüne geçmek için taraftarların, kulüplerin, yetkililerin ve medyanın ortak bir sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Şiddeti teşvik eden davranışlardan kaçınılmalı, sporun birleştirici veFair Play ruhuna uygun hareket edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, spor sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimidir.