Rusya'dan Şok İstanbul Teklifi! Müzakereler Yeniden mi Başlıyor?
Gündem

Rusya'dan Şok İstanbul Teklifi! Müzakereler Yeniden mi Başlıyor?


29 May 20255 dk okuma10 görüntülenmeSon güncelleme: 03 June 2025

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un görüşmesi, dünya gündemine bomba gibi düştü. Lavrov'un Türkiye'ye sürece verdiği destekten dolayı teşekkür etmesi ve Ukrayna ile yeni müzakere turu için 2 Haziran'da İstanbul'u önermesi dikkatleri üzerine çekti. Peki, bu beklenmedik teklifin ardında yatan sebepler neler? Türkiye, bu süreçte nasıl bir rol üstlenecek?

İstanbul Umudu: Müzakereler Yeniden mi?

Rusya'nın İstanbul'u müzakereler için önermesi, akıllara geçmişte İstanbul'da yapılan ve sonuçsuz kalan görüşmeleri getirdi. Ancak, mevcut konjonktürde bu teklifin yeniden gündeme gelmesi, diplomatik çevrelerde heyecan yarattı. Türkiye'nin arabuluculuk rolü, bu sürecin yeniden canlanmasında kritik bir öneme sahip olabilir. Unutulmamalıdır ki, daha önce de İstanbul, iki ülke arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapmıştı.

Lavrov'dan Fidan'a Teşekkür

Görüşmede Sergey Lavrov, Türkiye'nin sürece olan katkılarından dolayı Hakan Fidan'a teşekkürlerini iletti. Bu, Türkiye'nin uluslararası arenadaki diplomatik ağırlığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Türkiye'nin tarafsız ve yapıcı tutumu, her iki tarafın da güvenini kazanmasını sağlıyor. Bu güven ortamı, müzakerelerin yeniden başlaması için önemli bir zemin oluşturuyor.

Müzakerelerin Geleceği Ne Olacak?

Rusya'nın İstanbul teklifi, Ukrayna tarafından nasıl karşılanacak, merak konusu. Daha önceki deneyimler göz önüne alındığında, Ukrayna'nın temkinli yaklaşması bekleniyor. Ancak, uluslararası baskı ve insani krizin derinleşmesi, Ukrayna'yı müzakere masasına oturmaya zorlayabilir. 2 Haziran'da İstanbul'da gerçekleşmesi planlanan müzakerelerin, kalıcı bir çözüme zemin hazırlayıp hazırlamayacağı ise zamanla görülecek.

Türkiye, bu süreçte aktif bir rol üstlenerek, her iki tarafı da bir araya getirmeye ve kalıcı bir barışın sağlanmasına katkıda bulunmaya çalışacaktır. Ancak, müzakerelerin başarısı, her iki tarafın da yapıcı tutumuna ve uzlaşma iradesine bağlı olacaktır. Dünya, bu kritik sürecin sonuçlarını merakla bekliyor.