Suriye'de sular durulmuyor! Ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve cezasızlık ortamı endişe verici boyutlara ulaştı. Son olarak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) raporuna göre, 11 Haziran'da ülke genelinde en az 29 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin çoğundan ise yeni yönetime bağlı güçler sorumlu tutuluyor. Peki, Suriye'de neler oluyor? İşte detaylar...

Suriye'de Cezasızlık Hüküm Sürüyor

Suriye'de Heyet-i Tahrir'uş Şam (HTŞ) liderliğindeki İslamcı grupların iktidarı ele geçirmesinden bu yana 6 aydan fazla zaman geçti. Bu süreçte ülkede artan cezasızlık ortamı, keyfi saldırıları, yargısız infazları ve kaçırmaları adeta normalleştirdi. Özellikle azınlıklar, yeni yönetime bağlı güçler ve onlarla bağlantılı paramiliter grupların hedefi haline geldi. Uluslararası insan hakları örgütleri ise bu şiddet döngüsüne karşı defalarca uyarıda bulunarak, hem eski hem de yeni yönetimlere bağlı unsurların ciddi insan hakları ihlallerine karıştığını ve bu ihlallerin bağımsız bir şekilde soruşturulmadığını vurguluyor.

• Suriye'de cezasızlık ortamı derinleşiyor.
• Azınlıklar hedefte.
• Uluslararası örgütlerden uyarılar geliyor.

11 Haziran'da Yaşananlar

SOHR verilerine göre, 11 Haziran'da Suriye genelinde yaşanan bazı olaylar şu şekilde:

• Humus vilayetine bağlı Talkalah kırsalındaki Baruha köyünde, Savunma Bakanlığı'yla ilişkili yerel silahlı grupların düzenlediği baskın sonucunda beş Alevi sivil infaz edildi.
• Humus'un batı kırsalındaki Talkalah kentinde, bir kontrol noktasına düzenlenen silahlı saldırıda Genel Güvenlik Güçleri'ne bağlı dört kişi hayatını kaybetti.
• Humus'un Baba Amr Mahallesi yakınlarında, 75 yaşındaki emekli Hava Savunma subayı Heysem Mahmud'un cesedi bulundu. Mahmud'un, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarıyla bağlantılı olduğu düşünülen silahlı bir grup tarafından kaçırıldığı öğrenildi.
• Humus kentinin Masaken el-İdikhar Mahallesi'nde, 62 yaşındaki emekli Hava Kuvvetleri subayı Yusuf Mahmud Sarin'in başından vurulmuş cesedi, terk edilmiş bir binada bulundu. Sarin de saatler önce evinden, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarıyla bağlantılı olduğu düşünülen silahlı bir grup tarafından götürülmüştü.
• Humus’un batısındaki Şin kasabasında, Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına bağlı güçlerin kontrolündeki bir güvenlik noktasında, 18 yaşındaki Alevi bir genç silahla vurularak öldürüldü.

SOHR, Alevilere yönelik 6-9 Mart tarihlerinde yaşanan etnik temizlik saldırılarının ikinci ayı vesilesiyle yaptığı açıklamada, "Gerçek bir caydırıcılığın ve hesap verebilirlik ilkesinin yokluğu, yeni katliamların tekrarlanabileceği yönünde güçlü sinyaller veriyor," demişti.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

Suriye'de yaşanan bu vahim olaylar, uluslararası toplumun daha fazla harekete geçmesi gerektiğini açıkça gösteriyor. İnsan hakları ihlallerinin son bulması, faillerin cezalandırılması ve Suriye halkının güvenli bir geleceğe sahip olabilmesi için uluslararası toplumun daha kararlı adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, Suriye'deki insanlık dramı daha da derinleşebilir.

Suriye'de yaşanan bu acı olaylar, cezasızlık kültürünün ne denli tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve Suriye halkının haklı taleplerini desteklemesi büyük önem taşıyor. Suriye'de kalıcı barışın sağlanması ve insan haklarının korunması için hep birlikte hareket etmeliyiz.