Ekim 2023'te başlayan Gazze saldırıları, teknoloji devlerinin İsrail ordusuyla olan işbirliğini bir kez daha gündeme getirdi. Google Cloud, Microsoft Azure ve Amazon AWS gibi şirketler, İsrail ordusuna sağladıkları yapay zeka ve bulut hizmetleriyle eleştirilerin odağında. Peki, bu işbirliği ne anlama geliyor ve insan hakları ihlalleriyle nasıl bir bağlantısı var?
Teknoloji Devleri ve İsrail Ordusu: Kirli Ortaklık mı?
Microsoft, Google ve Amazon'un İsrail ordusuna sağladığı hizmetler, yüz tanıma, nesne takibi, görüntü sınıflandırması ve duygu analizi gibi teknolojileri içeriyor. Bu teknolojiler, askeri gözetim ve hedef tespiti gibi alanlarda kullanılıyor. Microsoft'un İsrail Savunma Bakanlığı ile imzaladığı 133 milyon dolarlık sözleşme, şirketin Azure altyapısını ve yapay zeka sistemlerini orduya tahsis etmesini öngörüyor. Google ise "Project Nimbus" kapsamında 1,2 milyar dolarlık anlaşmayla İsrail hükümetine yapay zeka araçları sağlıyor. Sızdırılan belgeler, bu araçların Filistinliler üzerinde gözetim ve analizde kullanıldığını gösteriyor.
Şirket İçi Muhalefet Susturuluyor mu?
Bu işbirliklerine karşı çıkan şirket çalışanları, baskı ve işten çıkarmalarla karşılaşıyor. Microsoft'ta protesto düzenleyen iki Mısırlı mühendis ve Google'da Nimbus'a itiraz eden Ariel Koren işten çıkarıldı. Oracle'dan Mahmud Subhi ise şirketin İsrail ordusuna verdiği destek nedeniyle gönüllü olarak istifa etti. Bu durum, teknoloji şirketlerinin etik sorumlulukları ve çalışanların ifade özgürlüğü konularında ciddi soru işaretleri yaratıyor.
İnsan Hakları İhlalleri ve Teknoloji Şirketleri
Teknoloji şirketlerinin İsrail ordusuna sağladığı destek, Filistin'deki insan hakları ihlallerine katkıda bulunduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. Yapay zeka destekli gözetim ve hedefleme teknolojileri, sivillerin hayatını tehlikeye atabilir ve ayrımcı uygulamalara yol açabilir. Bu nedenle, teknoloji şirketlerinin bu tür işbirliklerinde daha dikkatli ve şeffaf olması gerekiyor.
Sonuç
Teknoloji devlerinin İsrail ordusuyla olan işbirliği, etik ve hukuki açıdan tartışmalı bir konu. Bu işbirliğinin insan hakları ihlallerine yol açma potansiyeli ve şirket içi muhalefetin susturulması, ciddi endişeler yaratıyor. Teknoloji şirketlerinin, bu tür işbirliklerinin potansiyel sonuçlarını dikkatlice değerlendirmesi ve etik sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu işbirlikleri, şirketlerin itibarını zedeleyebilir ve insan hakları ihlallerine ortak olmakla suçlanmalarına neden olabilir.