Üniversiteliye 'Barış' Paylaşımı Cezası! Linç Girişimi ve Soruşturma
Gündem

Üniversiteliye 'Barış' Paylaşımı Cezası! Linç Girişimi ve Soruşturma


20 May 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Gazi Üniversitesinde bir öğrencinin sosyal medya üzerinden yaptığı barış çağrısı, sosyal medyada linç kampanyasına dönüşünce, olay meclis gündemine taşındı. EMEP Milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Peki, öğrenciye ne oldu? İşte detaylar…

Barış Çağrısı Yapan Öğrenciye Linç Kampanyası

Gazi Üniversitesinde okuyan bir öğrencinin barış temalı sosyal medya paylaşımı, bir anda hedef gösterilmesine ve tehdit edilmesine neden oldu. Öğrencinin kişisel bilgileri ifşa edilirken, üniversite yönetimi de harekete geçti. Milletvekili Bayhan ve Karaca, üniversitelerde özellikle kadın öğrencilerin bu tür paylaşımlar nedeniyle sistemli bir şekilde hedef alındığını ve ifade özgürlüklerinin baskı altına alındığını vurguladı.

Önergenin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi: "Gazi Üniversitesinde bir öğrenci, barış çağrısı içeren bir paylaşımı nedeniyle sosyal medya platformlarında yoğun bir linç kampanyasına maruz kalmış, kimliği ve fotoğrafları ifşa edilmiştir. Organize şekilde yürütülen kampanyalarla öğrencinin eğitim gördüğü fakülteye e-posta yağmuru başlatılmış, okuldan atılması istenmiştir. Fakülte Dekanı ise bu çağrılara 'Bizzat ilgileniyorum' diyerek yanıt vermiş, öğrencinin dosyası incelemeye alınmış ve disiplin soruşturması başlatılmıştır."

Milletvekillerinden Tepki ve Soru Önergesi

Milletvekilleri Bayhan ve Karaca, yaşanan olayın öğrencinin can güvenliği ve eğitim hakkı açısından ağır bir ihlal oluşturduğuna dikkat çekti. Bakan Tekin'e şu sorular yöneltildi:

  • Disiplin soruşturması hangi yasal dayanakla başlatılmıştır?
  • Üniversite yönetimi ve ilgili kamu kurumları, öğrencinin açıkça ifşa edilmesi ve tehdit edilmesi karşısında neden harekete geçmemiştir?
  • Dersten çıkarılan öğrencinin eğitim hakkı hangi gerekçeyle gasp edilmiştir?
  • Organize şikâyet maillerine verilen yanıtlar hangi resmi sürecin parçasıdır?
  • Üniversitenin, dış baskılar ve ülkü ocaklarının yönlendirmeleri karşısındaki tutumu nedir?

Milletvekilleri, üniversitelerin akademik özgürlük ve ifade hakkının güvence altına alındığı yerler olması gerektiğini vurgulayarak, rektörlüklerin Ülkü Ocakları’nın talepleri doğrultusunda değil, hukuk çerçevesinde ve öğrencilerin güvenliğini gözeterek hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Sonuç

Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğünün ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir öğrencinin barış çağrısı yapması nedeniyle hedef gösterilmesi, linç kampanyasına maruz kalması ve hakkında soruşturma başlatılması kabul edilemez bir durumdur. Üniversitelerin, öğrencilerin düşüncelerini özgürce ifade edebileceği, güvenli ortamlar olması gerekmektedir. Umuyoruz ki yetkililer bu konuda gerekli adımları atar ve benzer olayların yaşanmasının önüne geçer.