Haberin kaynağına göre, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son günlerde gündemde olan boykot çağrılarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yerlikaya, yapılan çağrıları "ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotaj" olarak değerlendirdi ve bu tür eylemlerin "ekonomiye darbe girişimi" niteliğinde olduğunu ifade etti. ## Yerlikaya'dan Boykot Eleştirisi: "İç Karışıklık Hedefleniyor" Bakan Yerlikaya, boykot çağrılarının arkasındaki niyetlere dikkat çekerek, bu eylemlerin halk arasında "kin ve düşmanlık" yaratmaya çalıştığını savundu. Özellikle **Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP)** hedef alan Yerlikaya, muhalefetin bu tür çağrılarını "fütursuz" olarak nitelendirdi. Yerlikaya, açıklamalarına şöyle devam etti: "Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağıranlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, 'işkence yapılıyor' diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ‘boykot çağrısı’ yapıyorlar." Yerlikaya, bu tür çağrıların arkasında farklı niyetler olduğunu ima ederek, "Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür?" şeklinde bir soru yöneltti. Bakan ayrıca, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durduğu, dünya siyasetinde güçlü bir duruş sergilediği ve bölgesinde olup bitenlere seyirci kalmadığı sürece, benzer oyunların sahnelenmeye devam edeceğini belirtti. ## Boykot Çağrılarına Karşı Hükümetin Tutumu Hükümet kanadından boykot çağrılarına yönelik tepkiler sadece Yerlikaya ile sınırlı kalmadı. **Ticaret Bakanı Ömer Bolat**, boykot çağrılarını "ekonomiyi sabotaj girişimi" olarak değerlendirerek, bu durumdan dolayı maddi kayıp yaşayan işletmelerin tazminat davası açabileceğini belirtti. **Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz** ise, "Sokak ve boykot çağrıları ile toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur" şeklinde bir açıklama yaptı. ## Boykotun Arka Planı ve Gelişmeler Boykot çağrıları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve ardından yaşanan olaylar üzerine başlamıştı. Öğrenciler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından başlatılan boykot, tüketicilerin ekonomik güçlerini kullanarak toplumsal ve siyasi taleplerini dile getirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, 2 Nisan'da bir günlük tüketim boykotu düzenlenmişti. * Boykotun temel amacı, demokratik hak ve özgürlüklerin korunmasına dikkat çekmek. * Boykota, üniversite öğrencileri, yayınevleri ve sivil toplum kuruluşları destek veriyor. * Boykot kapsamında, belirli ürün ve hizmetlerin satın alınmaması hedefleniyor. Boykot çağrıları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik ayrıştırıcı söylemler" nedeniyle soruşturmaya alındı. Muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri ise, boykotun demokratik bir hak olduğunu savunuyor. ## Sonuç İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın boykot çağrılarına yönelik sert açıklamaları, hükümetin bu konudaki kararlı tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hükümet, boykotu ekonomik istikrara yönelik bir tehdit olarak görürken, muhalefet ise bu eylemi demokratik bir hak olarak değerlendiriyor. Bu durum, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın derinleştiğini ve farklı görüşlerin uzlaşmasının zorlaştığını gösteriyor. **Gelecek günlerde bu tartışmaların ve gelişmelerin nasıl şekilleneceği merak konusu.**